Selamat Hari Raya Maaf Zahır Dan Batın
Malezya’da Korona günlerinde oruç tutmak ve şimdi de
bayramı kutlamak ilginç. İnsan türü her yıl daha garip olaylara şahit oluyor.
Ülkemden 11,000 km uzakta bir Ramazan geçirdim. Daha önce de farklı ülkelerde
Ramazan geçirdim ama bu ülkeler çoğunlukla Hristiyandı ve Ramazanın varlığı ile
yokluğu bir gibiydi. Bu seferki ise
oldukça farklı. Çünkü, Pandemiye rağmen, birbirine yardım etmekten vazgeçmeyen
bir ülkeden bahsediyorum: Malezya. Birçok kişi bu konuda benimle hemfikir
olacaktır: Virüs sürecini Dünya’da en iyi yöneten ülke Malezya’dır. Hinduist,
Budhist, Komunist, Atheist, Hristiyan, Taoist ve Müslümanların bir arada yaşadığı
ülkede akıl almaz bir işbirliği söz konusu. Ayrıca insanlar birbirlerine bu zor
zamanlarda dahi tahammül ediyorlar. Elbette eve tıkınmış olmak, Malayların da psikolojisini
biraz da olsa bozdu. Fakat, ben yine de Malezyalıların bunu güçlü inançları, ayrılmaz
aile bağları, kararlılıkları, cesaretleri ile aştığını düşünüyorum. Zaten bir
insanın ya da toplumun kalitesi kriz zamanlarında belli olur derler. Malezya,
bir bütün olarak, Hintlisi, Çinlisi, Sri Lankalısı, Filipinlisi, Bangladeşlisi
tek bir yürek olup kurallara ilk günden itibaren riayet ettiler ve ölüm
vakalarının tamamen durduğu ilk ülkelerden biri oldular. Sıcaklığın yıl boyu 40
ve üstü hissedildiği ülkede tüm gün oruç tutmak beni açıkcası bazen zorladı. Malaylar
ise iklimsel koşullara alıştığından onlara elbette kolay geldi. Yine de oruç
tutarak sınırlarımı zorladım ve dayanıklılığımı artırdım. Burda Ramazan boyunca
eşimle birlikte online yemek sattık. Pelangi Food adını verdiğim online restoranımız
sayesinde müslüman olsun olmasın, birçok
insanın ayağına yemek götürdük. Çok
olumlu geri bildirimler aldık. Bu süreçte Malezya yemeklerini pişirmeyi öğrendim
ve ayrıca Malaycamı da oldukça geliştirdim. Malay kültürünü daha yakından
tanıma fırsatı buldum. Beni en çok etkileyen Malayların kararlı ve güçlü olmaları
oldu. Tüm gün oruç tutuyorlar, yürüyüş yapıyorlar, sahura kalkıyor ve daha
sonra yatmıyorlar, vücut geliştiriyorlar, işlerine devam ediyorlar. Oruç
tutmayan gayrimüslimler de oruç tutan Malaylara saygı gösteriyorlar. Örneğin
bugün parkta oturan bir hindu kız, ben oradan geçerken ‘’Selamat Hari Raya’’ (Bayramın
mübarek olsun) diyerek Ramazan bayramını kutladı. Bu gibi örnekler, ülkedeki hoşgörü
seviyesinin ne derecede yüksek olduğunu bize gösteriyor.
Hari Raya Puasa
ya da Hari Raya Aidilfıtri adlarıyla da anılan Malay Ramazan Bayramı, Ramazan
ayının sonunda kutlanıyor ve bayram boyunca ülkede aileler bir araya gelip doyasıya
yiyor, içiyor ve eğleniyorlar. Malay geleneğinde, Hari Raya boyunca insanlar memleketlerine
gidiyor ve uzun zamandır görmedikleri akrabalarını ziyaret ediyor, hasret
gideriyorlar. Balik Kampung ( Memlekete/köye dönüş) olarak bilinen bu kutlamalarda
erkekler ve kadınlar en güzel elbiselerini giyiyorlar. Erkeklerin elbiselerine ‘
baju Melayu’’, kadınların elbiselerine ise ‘’ Baju Kurung’’ deniyor. Önce
Camide Bayram namazı kılınıyor sonra da büyüklerin evleri ziyaret ediliyor.
Çocuklara yeşil renkli paketler içinde hediyeler dağıtılıyor. Müslümanlar, Hari Raya sırasında Zekat ve Fitrelerini
veriyorlar. Buradaki en dikkat çeken şey ise
Bayram’da herkesin birbirinden af dilemesi. Her Malay bir diğerine ‘’ Madden
ve Manen beni bağışlamanı istiyorum’’
diyor. Bu af dileme törenleri, aile ve arkadaşlık bağlarını kuvvetlendiriyor. Malaylar,
Hari Raya sırasında ‘’ Diyet’’ kelimesini tanımıyor. Sınırsızca yiyor, içiyor.
Her evde şu 4 yemek mutlaka pişiriliyor: ketupat, rendang, lemang ve kueh raya.
Bu vesileyle, tüm Müslüman aleminin Ramazan Bayramını ve Malayların
Hari Rayasını kutluyor, Bayram
sonunda barışın, kardeşliğin, birlik ve beraberliğin olduğu felakatlerden uzak
bir dünya diliyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder