Malezya'da İngiliz Kültürü izleri

                  

                   




Penang Belediye Binası 
 1511 yılında Melakka şehrini işgal eden Portekizliler, 450 yıl Malezyayı sömürmüştür. 18. yy’da İngilizler yönetimi devralana kadar Hollandalılar 130 yıl bölgeyi sömürmüştür. Ülkenin bağımsızlığını elde ettiği 1957 yılına kadar İngilizler bu topraklarda kalır ve buralarda derin izler bırakır. Malezya, bağımsızlığını kazanmıştır fakat, İngiliz Milletler Topluluğunun bir üyesi olarak kalmıştır.İngilizler, Malezya’nın bağımsızlığını belli şartlar altında kabul etmiştir. Buna göre, Malezya’ya sonradan gelip yerleşen Çinli ve Hintliler, Malezya vatandaşı olarak kabul edilecektir. Bu anlaşmanın altına imza atan Malezya hükümeti, doğal olarak Parlamento dahil, tüm sosyolojiyi Hintli-Çinli-Malay kültürlerine göre dizayn eder. Yine bu anlaşmaya göre, 3 farklı etnisite arasında kavga ve ayrılıkçılık çıkmamalıdır. Bunun sonucu olarak, bugün dahi Malaylar, Çinliler ve Hintliler aynı ülkede barışçıl şekilde hayatlarına devam etmektedirler.


Taipan USJ mahallesinde İngiliz yapıları
Malayların birçok ülke tarafından sömürülmüş olması, günümüzde onlara garip şekilde şu avantajı sunmuştur: Malezya vatandaşları, 135 ülkeye vizesiz gidebilmektedir ve özellikle de AB ile yapmış olduğu anlaşma gereği bu ülkelere vizesiz giriş yapabilmektedir.

 İngilizce Dili: 1956’ya kadar okullarda, tüm sektörlerde ve yönetimde İngilizce dili öğretilmiştir. Daha sonra Malay dilinin yaygınlaşmasıyla 21. yy’da İngiliz dili etkisini kaybetmeye başlamıştır.
Kauçuk: Malezya, 2017 istatistiklerine göre 7 trilyon dolar kauçuk ihraç eden bir ülkedir. Bu ülkeye Kauçuk ağaçlarını 19. yy’da İngilizler Brezilya’dan getirmiştir. İngilizler buraya hakim iken, Avrupa’da Otomativ sektöründeki kauçuk ihtiyacını buraya diktiği ağaçlardan sağlıyordu.
Kalay:  İnsanlar Perak’da uzun yıllar Kalay madenciliği yaptılar. Portekiz ve Hollandalılar da bu topraklarda Kalay minerali çıkarmayı denediler. İngilizler ise 19. yy’ın sonlarına doğru Kalay madenciliğinde çığır açtı.
Yol ve Direksiyon: Malezya’da tüm araçlarda direksiyonlar sağ taraftadır ve trafik soldan akar. Otoyollarda daha çok Amerikavari ‘ touch&go’ sistemi vardır. Köprü olmayan yerlerde dahi toll denilen - köprü geçiş parası- vatandaşlardan alınır. Malaylar, otoyollar ve hatta tali yollarda da dahi diğer araçlara karşı oldukça saygılıdır. Korna çalma konusunda AB ülkelerinden farksızdır ve Malay sürücüler yalnızca gerektiğinde bir kez kornaya basar. Uzun korna çalanlar muhtemelen Çinlilerdir.


Kajang, Bandar Sungai Long mahallesi
Çokkültürlülük: Malezya’da kendilerine ‘’ Malezyalı’’ diyen fakat farklı etnik kültüre ait birçok kişiyle her yerde karşılaşma olasılığınız fazladır. Aynı mahallede Müslüman, Hindu, Çinli, Filipinli, Endonezyalı, Bangladeşli ve Myanmarlı insanlar huzur içinde yaşar ve Malay dilini konuşurlar. Ülkede son nüfüs sayımına göre 7 milyon Çinli yaşamaktadır.

Yemek: İngilizler, lokal yemek kültürünü etkilese de onu değiştirmeye kalkmamıştır. Bununla birlikte büyük de bir etkiye sahiptir. Örneğin; Malaylar, İngilizlerden önce Teh tarih çayını sütsüz içerken, İngilizler, Malaylara Krema ve süt ile içmeyi öğretmişlerdir. Yine, İngilizlerin milli yiyeceği olan Fish and Chips (Balık ve patates kızartması), ülkede halen her yerde satılmaktadır. Ayrıca, büyük marketlerdeki birçok ürün İngiltere’den ithal edilimiştir ( Süt, kek, Bisküvi, Haşlanmış fasülye vb.)
İngiliz çiftçi ve gurme William Cameron, şu anki Cameron yaylalarında kafa dinleme merkezi açmıştır.  Cameron burada kalırken, havanın çay yetiştirmek için ideal olduğunun farkına varır ve buraya çok geniş çay plantasyonları kurar. THE BOH çay üretim şirketi bugün ülkenin en büyük şirketidir. Bu çaydan sonra ikinci en büyük çay Ranau’ya ait Sabah çayıdır. Malezya’nın meşhur Teh tarik çayı, kauçuk arazilerinde çalıştırılmak üzere buraya getirilen Güney Hintli Tamillerin Malezyalılara bir hediyesidir adeta.
   Altyapı: Sömürge öncesi dönemde, Malayların temel hareket etme biçimi yürüme, kayık ya da fillere binme şeklindeydi. Kalay ve kauçuğun İngilizler tarafından ülkeye sokulması ile malların güvenli ve daha hızlı birşekilde limanlara taşınması sağlandı. Sömürgeciler daha da zenginleşti ve arabaya olan ihtiyaç daha da arttı. Bu sefer araba, yalnızca mal taşıma değil, boş zamanlarda gezmek için önemli bir araç haline geldi. Daha sonra İngilizler düz, pürüssüz, kullanışlı otoyollar inşa ettiler. Bugün Malezya yolları, Asya’da ilk 3’tedir. Malezyalılar araba ile tanışmadan önce Bisiklet ya da rickshaw denilen 3 tekerlekli çekçek kullanırlardı.




Kauçuk ağacı 


Mimari: 20. yy’da Malezya altın çağını yaşarken, gittikçe zenginleşen İngilizler, paralarını etrafa savurmaya başladı ve görkemli saraylar, kaleler ve meydanlar inşa etmeye başladılar. Bu kalıntılar aradan 100 yıl geçmesine rağmen halen ayaktadır. Peraktaki Kellies Kalesi, Penang’ın Belediyesi, Kuala Lumpur ve Ipoh’taki tren istasyonları, katedral ve kiliseler bunlardan bazılarıdır. Ayrıca özellikle Kuala Lumpur’un çevresinde yer alan ilçelerden biri olan Subang Jaya belediyesindeki evler, bizatihi İngilizler tarafından inşa edilmiş olup, tapuları dahi İngilizlere aittir. Bu evler, 1 artı yarım kat şeklinde dizayn edilmiş. Uzun bir antreden sonra mutfak tam karşısında ve sağ tarafta evin hizmetçisi için ayrılmış bir oda mevcuttur. Üst katta dışarı bakan 4 eski pencere ve önünde güvenlik kilidi bulunan demir parmaklıklar vardır. Bu evlerde Malaylar tarafından eklenen parçalar banyonun ahşap kapıları ve tavan serinleticileridir. Bahçe kapısının hemen yanında tıpkı İngilizlerde olduğu gibi bir posta kutusu bulunur. Onun altında çöplerin konulduğu geniş bir kutu vardır ve kapısı kilitlidir. Bahçe duvarları yüksek değildir ve hatta duvarlarda cam misali birkaç delik açılmıştır. Bu eski tip evlerde halen florasanları banyolarda görmek mümkündür. Evin kapısının hemen yanında sürgülü bir kapı bulunur. Sürgülü kapının önünde kilidi olan bir demir zırh vardır.

Yaylalar: İngilizler burada yaşarken Malezya iklimini çok sıcak ve nemli buldu. Doğal olarak akıllı davranıp ülkedeki yüksek rakımlı yerlere dağ evleri inşa ettiler. Buralarda hava sıcaklığı 15 dereceye kadar düştüğü için kendilerini daha rahat hissetmişlerdi. Penang’taki Hükümet konağı ilk yapılanlar arasındadır ve akabinde Taipin Maxwell yaylası inşa edilmiştir. 1600 metre yükseklikteki Cameron yaylaları ülkenin en büyük yaylarından biridir ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edimektedir.

Penang: 1786 yılında Kaptan Francis Light adındaki sömürgeci İngiliz, Penang’ta bir yerleşim yeri inşa etti. Burası zamanla o kadar hızlı gelişti ki, aynı yıllarda Hollandalıların işgal ettiği Melakkadaki limanları bile geçti. Birkaç yılın ardından İngilizlerin Kalay ve kauçuk ihracatı yaptığı en önemli liman kenti haline geldi. Buradaki Georgetown, Barok sanatına göre inşa edilmiş Belediye binası ve Botanik bahçeleri, İngilizlerden kalma hatıralardandır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Temmuz sıcağında üç köy : Cevizli, Ormana ve Hocaköy

Malezya'nın Soyalı atıştırmalığı: TEMPEH

Malezya'nın borazan kuşu: Asya Koeli